Dil Bilmeden Yurtdışında Yaşamanın Zorlukları

Ülkemizdeki birçok insan yurtdışında yaşama veya okuma hayali kuruyor. Bazıları nasıl olursa olsun ben yurtdışına çıkayım derdindeyken, bazıları ise de eğitimimi tamamlayıp geri döneyim düşüncesinde oluyor. Yurtdışına temelli veya belirli bir süre zarfı için gitseniz de bunun için her insanın biraz cesaret kazanmaya ihtiyacı var. Her insanı aynı kefede değerlendiremeyeceğimiz durumlardan biri oluşuyor burada da. Yurtdışında yaşamak ya da çalışmak istiyorsunuz ancak dilbilgisi seviyeniz nasıl veya belli başlı zorluklara göğüs gerebileceğinizi düşünüyor musunuz? Bu soruya cevap vermeden önce yurtdışında yaşamanın zorluklarından biraz bahsedelim…

Yurtdışında Yaşamanın Zorlukları 

Her güzel şeyin bir bedeli var diye bir klişe ile başlayacağız ama maalesef ki gerçek bu. Neredeyse herkesin hayatının bir döneminde yurtdışı hayali vardır. Temelli taşınmayı düşünmese bile en azından bir süreliğine bu deneyime ortak olmak isterler. Peki, çoğu kişinin yurtdışı hayalinin ne gibi zorlukları var? 

• Aile Özlemi.

Her ne kadar hayallerinizi süsleyen bir ülkeye giderseniz gidin geride bıraktıklarınız her zaman aklınızın bir köşesinde yer edecek. Aynı ülke içinde farklı şehirden şehire gitme gibi bir ulaşım kolaylığı olmadığını bileceksiniz ve bu sizdeki özlem duygusunu en üst seviyelere taşıyacak. Bu yüzden bu kararı vermeden önce yoğun özlem duygusu ile nasıl başa çıkacağınızı düşünmelisiniz. Bu durum sizi çok derinden etkilemeyecekse eğer yurtdışına gitmek için hazırlıklarınızı hızlandırabilirsiniz. 

• Yeni Bir Hayata Sıfırdan Başlamak.

Alıştığımız düzenler bizi konfor alanımızda hissettirir. Kendimizi daha güvenli ve etrafımızda bir koruma kalkanı var hissiyatına kapılırız. Ancak, başarıya ulaşmanın temel yollarından biri de konfor alanı dışına çıkabilmektir. Risk almak ve cesaret göstermek dünya üzerindeki başarılı insanların hedeflerine ulaşmalarını sağlayan yegane yöntemleri arasındadır. Yeni bir ülke bu noktada size yeni bir hayat imkanı sunacaktır. Bu da her şeye baştan başlamak. Hayatınızda yeni bir sayfa açmak istediğiniz bir noktadaysanız sizin için biçilmiş bir kaftan olacakken, ‘Düzenimden asla vazgeçemem.’ diyenler için kabus olacak bir durumdur.

• Dil Farkı.

Belki de en önemli konulardan biri de gideceğiniz ülkedeki dil farkı. Bu aşamada sizin amacınız yeni bir dil öğrenmek olabilir. O zaman sizi çok etkilemeyecek bir durumdur çünkü zaten bunu göze almış olmanız gerekir. Ancak, yaşamak ve tamamen yerleşmek istediğiniz bir ülkeye gidiyor ve diline dair hiçbir şey bilmiyorsanız, bu sizin adapte olma sürenizi epey bir geciktirecektir. Belirlir bir noktadan sonra iş veya sosyal hayatınızdaki insanlarla yeterli iletişim kuramamak sizde hayal kırıklığı hissi yaratabilir. Bu durumun geçici bir süreç olduğunu unutmayın. Hırs ve çalışmanız sizi bu zorluktan kurtaracaktır.

Gideceğiniz ülkenin ana dilini gitmeden önce çeşitli kurslara katılarak veya dil öğrenmek için hazırlanmış uygulamalar indirerek öğrenebilirsiniz. Başlangıçta sizden kimse mükemmel aksanlı bir dil ile konuşmanızı beklemeyecektir. Kendinizi ifade edebildiğiniz kadar başlangıç seviyesinde bile olsanız zamanla ne kadar yol katedeceğinize siz bile şaşıracaksınız. Dil öğrenmenin en hızlı ve kalıcı yöntemi olan pratik yapma şansını yakalacağınız için bu süreci çok daha kolay geçireceksiniz.  

Hiç Dil Bilmeden Yabancı Dil Öğrenmek İçin Gideceğiniz Ülkeler 

Eğitim hayatınız boyunca yeterli şekilde ikinci dil öğrenme şansı yakalayamamış olabilirsiniz. Bİliyorsunuz ki yeni şeyler öğrenmenin belirli bir yaşı yoktur. Ölmeden önce yapılacaklar listesine yeni dil öğrenmeyi eklemiş ve bunun için zaman kolluyor olabilirsiniz. Size en uygun zaman şu an. Buna karar verdikten sonra gidebileceğiniz ülkeleri araştırın ve size en uygun olanı seçin. Hiç dil bilmeyen biri olarak sizin için en mantıklı yer ana dili İngilizce olan bir ülkeye gitmek olacaktır. Peki, sizin için hiç dil bilmeden gideceğiniz ülkeler neresi?   

•  İngiltere

İngilizce öğrenmek isteyenlerin çoğunun ilk tercihinde İngiltere var. Bu durumun belli başlı birçok nedeni bulunmakta. Öncelikle İngiltere bünyesinde çok değerli üniversiteleri ve dil okullarını barındıran bir ülke. Dünya sıralamasında en üstlerde gelen üniversiteleri ile eğitimde dünya liderleri arasında geliyor. Ana dilin haliyle İngilizce olması ve eğitim olanakları sayesinde hiç dil bilmeyen biri bile kısa bir sürede kolayca bu ülkeye entegre olabilir. 

•  ABD

İngilte kadar diğer bir ülke tercihi ise ABD. İngilizce öğrenme konusunda en popüler ve tercih edilen ülkeler arasında gelmektedir. Öğrencilerini çok yakından takip eden kaliteli bir eğitim ağı ile kısa vadede etkili çözümler oluşturmaktadır. ABD yaşantısı itibari ile sosyal olanakları çok geniş bir ülke. Bu nedenle, dil öğrenmek için ABD’ye giden kişiler günlük hayatlarında da kolaylıklar pratik yaparak en kısa sürede iyi seviyede yabancı dil konuşacaklarını fark edecekler. 

• Malta 

Dil eğitimi ve dil okulları deyince ilk akla gelen yerlerden biri diye sorsanız, Malta derim. Küçük bir ülke olmasına rağmen eğitim sektöründe belli yerlerde gelebilmiş ve tüm dünyada eğitim kalitesini kabul ettirmiş ülkeler arasında geliyor. Malta öğrenciler arasında çok fazla tercih edilen bir ülke. Kaliteli eğitimi dışında çok çeşitli turistik yerleri, iklimi ve sosyal olanakları Malta’yı herkesin tercih etmek isteyeceği bir ülke haline getiriyor. Rakiplerine kıyasla maddi imkanlarının da rahat olması nedeniyle birçok bütçeye hitap eden bir ülke. 

Dil Bilmeden Gideceklere Tavsiyeler 

Hiç dil bilmeden yurtdışına gitmek gerçekten zorlu bir süreç. Ancak, önceden yapacağınız hazırlıklar ile bu süreçte karşılaşacağınız engellerin üstesinden gelebilirsiniz. Öncelikle, pasaport kontrolü sürecinde yetkililer ile iletişime geçmeden kendinizi ifade eden bir metin yanınızda taşımalısınız. İnternete ulaşamadığınız bir noktada bu metin hayatınızı kurtaracaktır. Günlük hayatta kullanacağınız belli başlı önemli kelime ve cümlelerin çevirisini yaparak yanınızda taşıyın. Bunu yine bir kağıda veya telefonunuzun notlar bölümüne ekleyebilirsiniz. Gideceğiniz ülkede her yemeği yiyemeyeceğiniz düşünüyorsanız eğer ülkeye alışana kadar bilindik markalardan ve marketlerden alışveriş yapabilirsiniz. Zamanla her yere adapte olacaksınızdır.